26 Haziran 2008 Perşembe

İLK ÖNEMLİ HASTALIĞIN ( HASTALIĞIMIZ )

Bir sabah bir uyandık gözünde hafif bir şişlik. Ciciannen akşama kadar geçer deyip rahatlattı bizi. Akşam eve geldiğimizde bir gördük ki gözündeki şişlik büyümüş. Gözün neredeyse kapanmak üzere. Çok korktuk ve soluğu Tıp Fakültesinin acilinde aldık. Acildeki doktor hemen hastaneye yatmamız gerektiğini, göz bu çok önemli bir organ dedi. Ama tıp fakültesinde yatacak yer olmadığı için bizi Çocuk Hastanesine sevk ettiler. Gecenin bir yarısı gittik hastaneye Allah'ım o ne kalabalık bir yer, ve bu kadar kalabalığa da küçücük bir hastane. Orda da yer yokmuş. Bizi ishal ve kusma şikayeti olan 5 hasta çocuk ve annenin de odada bulunduğu küçücük bir odaya aldılar. Hemen serum verdiler. Nasıl ağladın o serumu takarken. Şişkoluktan sende damar bulmaları zor oldu tabii ama çok şükür ki tecrübeli hemşirelerdi. O gece ben hiç uyumadım, seni kucağımdan indirmeden devamlı emzirdim. Sadece dua ediyorum bir an önce iyileşmen için ve evimize dönmek için. 2 gün 2 gece orda kalmak zorunda kaldık. O kadar hareketliydin ki hastanede her seferinde hemşirelerden uyarı alıyordum. Sanki hareketliliğine bir engel olacakmışım gibi. Çok şükür şişlik inmişti, bir mikrop gelmiş oturmuş gözüne. Nasıl da kıymış o güzel gözlerine. Çok şükür evimize geldik ama 2 saat sonra da sende ishal ve ateş başladı. Bizi ishalli çocukların odasında yatırdıkları için bu seferde ordan mikrop kapmıştın. Ertesi günde bana bulaştı bu hastalık. Allah'ım ne zor günlerdi. Hep Gülay'da kaldık. 2. yılbaşın böyle hastalıkla geçti. Saat tam 24'e geldiğinde biz seni tekrar acile götürdük ve nöbetçi eczane aradık. Ateşinin 40 derece olduğunu gördük ve çok korktun bizi. Hiç yemek yemiyordun tek tesellim anne sütü alıyor olmandı. Ve mikrop ailemizde bir güzel gezindi. Önce deden sonra Gülay sonra da baban mikroptan nasibini aldılar ve onları yatağa düşürdü.

Allah hiç kimsenin evladına dermansız dert, hastalık vermesin, çok zordu çoook :(

Hiç yorum yok: